Ana Mülakat Değerlendirme Kriterleri- (Her Ülke için ortalama kriter)

Bu makalede, iltica başvurularının en önemli aşamalarından biri olan ana mülakat süreci detaylı olarak ele alınmaktadır. Ana mülakat, başvurucunun mağduriyetini ispatlaması ve statü kazanabilmesi için kritik bir öneme sahiptir. Makale, mağduriyet türleri (hukuki ve insani), bu mağduriyetlerin nasıl ispatlanacağı ve başvuru sürecinde dikkat edilmesi gereken noktalar üzerinde durmaktadır. Ayrıca, iltica başvurusunda elde edilebilecek statüler (sığınmacı, mülteci, ikincil koruma) ve ret durumunda izlenecek süreçler hakkında bilgi sunulmaktadır. Makale, başvuru sahiplerine iltica süreçlerinde rehberlik etmeyi amaçlamaktadır.

Ana Mülakat Değerlendirme Kriterleri
Her Ülke İçin Ortalama Kriterler

I. Genel Bilgilendirme

Ana mülakat süreci, iltica başvurunuzun en kritik aşamasıdır ve burada raportörle yapacağınız görüşme başvurunuzun sonucunu doğrudan etkileyebilir. Dublin prosedürü ile ilgili sorularla başlayacak bu süreçte, başvuru yaptığınız ülkenin iltica sorumluluğu olup olmadığı teyit edilecektir. Bu sorulara doğru ve tutarlı yanıtlar vermek önemlidir. Ardından, sizinle ilgili genel bir kişisel durum tespiti yapılır ve bu tespitten sonra iki kritik aşamaya geçilir:

İlk Aşama: Bu aşamada, mağduriyetinize neden olan irtibat, iltisak, mensubiyet veya bağlantınızı ispat etmeniz gerekecektir. Bu ispat süreci, sadece beyanlarınızla değil, mümkünse belgelerle de desteklenmelidir. İltica sürecinde sempatizanlık, aidiyet anlamına gelmez. Sadece belirli bir gruba sempati duymak, iltica başvurunuzun kabul edilmesi için yeterli değildir. Aidiyetinizin, devlet ya da diğer otoriteler tarafından fiilen hedef alınmanıza neden olacak bir düzeyde olması gerekmektedir. Örneğin, devlet tarafından suçlanan bir kurumla iş yaptığınızı söylemek, aidiyet ya da bağlantı anlamına gelmez. Bu durum ret almanıza neden olabilir. Eğer belirli bir kurumda sadece müşteri olarak hizmet alıyorsanız veya bu tür bir kurumda çalışıyorsanız, bu sizin doğrudan bir aidiyetiniz olduğunu göstermez ve başvurunuzun reddedilmesine sebep olabilir.

Bu aşamada raportöre sunduğunuz belgeler, mağduriyetinizi net bir şekilde ortaya koymalıdır. Belgelerle desteklenmeyen iddialar genellikle zayıf bulunur. Örneğin, “komşumdan duydum” gibi ifadeler, raportör nezdinde inandırıcı bulunmaz. Böyle durumlarda belge veya tanık ifadeleri sunulmalıdır. Raportöre sunulan her bilgi ve belgenin doğruluğu, tutarlılığı ve inandırıcılığı çok önemlidir. Ayrıca, beyanlarınızda çelişkili ifadelerden kaçınmalısınız; aksi takdirde başvurunuz olumsuz sonuçlanabilir.

İkinci Aşama: Bu aşamada, raportör size iki temel soruyu yöneltecektir:

  1. Neden buraya geldiniz? Bu soru, başvurunuzun temelini oluşturur ve ülkenizi terk etmenize neden olan olayları net bir şekilde açıklamanız gerekir. Ülkenizde yaşadığınız mağduriyetleri, korkularınızı ve tehditleri ayrıntılı şekilde anlatmalısınız. Bu anlatımlar, sadece kişisel tecrübelerinizle sınırlı kalmamalı, aynı zamanda bu tecrübelerin sizi nasıl etkilediğini ve gelecekte karşılaşabileceğiniz tehlikeleri de içermelidir.
  2. Kendi ülkenize geri dönerseniz ne olmasını bekliyorsunuz? Bu soru, ülkenize geri dönmeniz halinde karşılaşacağınız tehlikeleri net bir şekilde ortaya koymanızı sağlar. Eğer geri döndüğünüzde hapse atılma, işkence, fiziksel şiddet gibi risklerle karşılaşacağınızı düşünüyorsanız, bu durumları ayrıntılı ve belgelerle destekleyerek ifade etmelisiniz.

Statülerin Değerlendirilmesi

Ana mülakat sonrasında raportör ve ilgili kurumlar, beyanlarınız ve sunduğunuz belgeler doğrultusunda iltica başvurunuzu değerlendireceklerdir. Bu değerlendirme sonucunda elde edebileceğiniz farklı statüler mevcuttur:

  • Sığınmacı: Eğer hukuki mağduriyetlerinizi belgelerle birlikte sunabilirseniz, bu statüye hak kazanabilirsiniz. Farklı ülkelerde uygulamalar değişiklik gösterebilir, ancak genellikle 3, 5 veya 10 yıllık oturum izinleri verilmektedir. Bu süre sonunda dil şartı, entegrasyon gibi kriterleri sağladığınız takdirde süresiz oturum hakkı elde edebilir ve vatandaşlık başvurusunda bulunabilirsiniz. Hukuki mağduriyetlerinizi güçlü belgelerle desteklediğinizde sığınmacı statüsü elde etmek daha mümkün olur.
  • Mülteci: İnsani mağduriyetler nedeniyle bu statüyü elde edebilirsiniz. İnsani mağduriyetlerinizi iyi ifade etmeniz ve gerektiğinde belgelerle desteklemeniz önemlidir. İlk aşamada 3-5 yıllık oturum izni alabilirsiniz. Bu süre zarfında devletin zorunlu kıldığı şartları (örneğin dil öğrenme, maddi olarak kendi ayaklarınız üzerinde durabilme) yerine getirirseniz, süresiz oturum ve vatandaşlık hakkı elde edebilirsiniz. Mülteci statüsü genellikle insan hakları ihlallerine dayalı mağduriyetlerde verilir.
  • İkincil Koruma: Bu statü, geldiğiniz ülkede yaşadığınız ciddi tehlikeler nedeniyle verilir. İşkence, savaş durumu, ağır insan hakları ihlalleri gibi durumlar bu kapsama girer. Diğer statülerden farkı, oturum izninizin her yıl güncellenmesidir. Her yıl sonunda ülkenizdeki duruma göre oturum izninizin uzatılıp uzatılmayacağına karar verilir. Eğer 5 yıl boyunca bu statüyü sürdürebilir ve devletin belirlediği şartları (örneğin dil şartı, maddi bağımsızlık) yerine getirebilirseniz, süresiz oturum ve vatandaşlık hakkı elde edebilirsiniz. İkincil koruma, daha çok savaş ve çatışma bölgelerinden gelen kişiler için geçerlidir.
  • Ret: Eğer raportör ve ilgili makamlar, beyanlarınızın yeterli olmadığını veya mağdur olmadığınızı tespit ederse, başvurunuz reddedilebilir. Ret aldıktan sonra itiraz ve mahkeme süreçleri başlar. Bu süreçler uzun sürebilir; genellikle 30 aya kadar devam edebilir. İtiraz sürecinde iltisak, aidiyet ve mağduriyetlerinizi güçlü belgelerle sunabilirseniz, mahkeme sürecinde olumlu sonuç alabilirsiniz. Ret sonrası süreçte avukat desteği almak oldukça önemlidir.

Başvurunuzun hangi statü ile sonuçlanacağı tamamen sunduğunuz bilgi, belge ve anlatımınızın gücüne bağlıdır. Her statüyü ayrı ayrı kazanabileceğiniz gibi, bazen birlikte de elde edebilirsiniz (örneğin mülteci + sığınmacı statüsü gibi). Bu nedenle, her detayın üzerinde dikkatle durmanız ve hiçbir bilgiyi eksik bırakmamanız önemlidir.

II. Mağduriyetler

Ana mülakatın ikinci kısmı, mağduriyetlerinizi ispat etmeniz gereken bölümdür. Bu bölümde sunacağınız bilgiler ve belgeler, raportörün sizin mağduriyetiniz hakkında doğru bir değerlendirme yapmasını sağlar. Mağduriyetlerinizi anlatırken kronolojik bir sıra izlemek ve süreci net bir şekilde açıklamak önemlidir. Ayrıca, aşağıdaki mağduriyet türlerini göz önünde bulundurarak hazırlık yapmanız gerekmektedir:

A. Hukuki Mağduriyet: Devlet, partiler veya toplumun belli kesimleri tarafından siyasi nedenlerle aşağılayıcı, hukuksuz ve cezai işlemlere maruz kalan kişiler hukuki mağduriyet yaşamaktadır. Bu tür mağduriyetler genellikle polis tutanakları, savcılık soruşturmaları, gözaltı kararları, iddianameler ve tutuklama kararları gibi belgelerle desteklenmelidir. Örneğin, KHK ile işten atılmışsanız, bu durumu ispatlayan belgeler sunmalısınız. Benzer şekilde, kapatılmış kurumlarda çalıştıysanız veya belirli bir sosyal gruba aidiyetiniz nedeniyle takip ediliyorsanız, bu durumu belgelerle açıklamalısınız. Hukuki mağduriyet, iltica başvurunuzun temelini oluşturur ve bu mağduriyetleri belgelerle desteklemeniz başvurunuzun kabul edilme ihtimalini artırır.

Örnekler:

  1. Adli Kontrol ve Takip: Adli kontrol şartı ile serbest bırakıldıysanız, bu durumu belgeleyerek raportöre sunmalısınız. Sürekli imza vermek zorunda kalmak, devletin sizi takip ettiğini gösterir. Ayrıca, dijital takip (HTS kayıtları, sosyal medya hesaplarınızın takibi) gibi durumlar da hukuki mağduriyetin göstergeleridir.
  2. İşkence ve Kötü Muamele: Devletin sizi koruyamaması ya da korumak istememesi, işkence veya kötü muameleye maruz kalma riskinizi artırır. Bu tür durumlarda, raportöre yaşadığınız mağduriyeti net bir şekilde ifade etmeniz ve belgelerle desteklemeniz önemlidir. Eğer devletin size yönelik takip veya kötü muamele konusunda adım atmadığını ispatlarsanız, hukuki mağduriyetiniz daha da güçlenecektir.

!!! Mülakat sırasında mağdurlar, genellikle mağduriyetlerini anlatırken konu içerisinde başka konulara girebilirler. Bu durum raportörde çelişki yaratabilir. Bu nedenle anlatımınızın kronolojik bir sıraya göre tutarlı ve net olması çok önemlidir. Çelişkili ifadeler, başvurunuzun reddedilmesine neden olabilir.
!!! Örneğin, “Evime polis geldi, komşumdan duydum” gibi belgesiz genel ifadeler raportörde inandırıcılık yaratmaz. Bu nedenle polis tutanağı ya da tanık beyanı sunmalısınız.

B. İnsani Mağduriyet: İltica başvurunuzda sadece hukuki değil, aynı zamanda insani mağduriyetlerinizi de anlatmanız gerekebilir. İnsani mağduriyetler, hayatınızın her aşamasında karşınıza çıkabilecek durumları kapsar. Örneğin, ırk, din, siyasi görüşler nedeniyle zulme uğrama korkusu taşıyorsanız, bu korkularınızı somut gerekçelere dayandırarak anlatmalısınız. Ayrıca, devletin sizi koruyamaması veya korumak istememesi durumunda, bu mağduriyetler daha da belirgin hale gelir. İnsani mağduriyetlerinizi anlatırken, yaşadığınız korku ve endişeleri detaylandırmalı ve belgelerle desteklemelisiniz.

Örnekler:

  1. Somut Gerekçelere Dayalı Korkular: Yaşadığınız ülkede, devletin sizi koruyamadığı ya da korumak istemediği durumlarda somut gerekçelere dayalı korkularınızın olması oldukça yaygındır. Örneğin, kaçırılma olayları, sosyal medya üzerinden fişlenme gibi durumlar bu kapsamda değerlendirilebilir. Bu tür korkularınızı belgelerle destekleyerek raportöre sunmalısınız.
  2. Zalimce Eylemler: Temel insan haklarınızın devlet, partiler veya toplumun belli kesimleri tarafından ihlal edilmesi durumunda zalimane uygulamalara maruz kaldığınızı ispatlamalısınız. Bu eylemler, yaşam hakkı ihlalleri, işkence, aşağılayıcı muameleler gibi durumlardan oluşur. Örneğin, 15 Temmuz olayları sonrası ötekileştirildiyseniz, işkence gördüyseniz veya kamuoyunda itibarsızlaştırıldıysanız, bu durumu belgelerle açıklamalısınız. Ayrıca, devletin bu tür ihlallere göz yumduğu veya bizzat gerçekleştirdiği durumları da ispatlamanız önemlidir.

!!! Zalimce eylemleri belgeleyerek sunmanız şarttır. Bu belgeler, raportörün sizin mağduriyetinizi anlamasını sağlar ve başvurunuzun kabul edilme ihtimalini artırır.

III. Kaynaklar

İltica sürecinizde başvurabileceğiniz yasal ve uluslararası kaynaklar şunlardır:

  1. 1948 İnsan Hakları Beyannamesi: Temel insan haklarını garanti altına alan bu belge, iltica süreçlerinde referans alınan önemli bir kaynaktır. İnsan haklarınızın ihlal edildiği durumlarda bu beyannameden yararlanabilirsiniz.
  2. 1951 Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi: Avrupa’da yaşayan bireylerin temel haklarını koruyan bu sözleşme, aynı zamanda iltica süreçlerinde de önemli bir hukuki dayanak sağlar.
  3. 1951 BM Mülteci Hakları Sözleşmesi: Mültecilerin korunmasını amaçlayan bu sözleşme, iltica başvurularında başvuranların haklarını koruma altına alır.
  4. Almanya Anayasası Madde 16/a: Almanya’da iltica başvurusunda bulunan bireyler için önemli bir hukuki dayanak sağlar.
  5. Almanya Oturum Kanunu Madde 60: Almanya’da oturum izni ve iltica süreçlerinde başvurulabilecek önemli bir yasa maddesidir.
  6. Almanya İltica Kanunu Maddeler 3, 4, 26: Almanya’da iltica başvurularının nasıl değerlendirileceğini belirleyen bu maddeler, başvuru sahiplerine yol gösterici niteliktedir.
  7. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Maddeler 5 ve 15: Bu maddeler, özgürlük ve güvenlik hakkı ile savaş ve olağanüstü durumlar sırasında hakların korunmasını düzenler.

Not: Kendi hikayenizi anlatırken, mağduriyetlerinizi net ve somut bir şekilde ifade edin. Belgeler ve tanık beyanları ile destekleyin. Mülakat sürecinde avukat desteği almanız da tavsiye edilir.


Uyarı
Bu sitede yayımlanan makaleler, sitemize ait olup izinsiz kullanılamaz, çoğaltılamaz, kaynak gösterilmeden yayımlanamaz.
Ayrıca hukuki sorumluluk içermez, bu bilgileri kullanarak yapacağınız işlerden doğacak sonuçlardan sorumluluk kabul edilmemektedir. Hukuki mağduriyet yaşamamanız için bir hukuk bürosuna veya bizlere ulaşınız.

#iltica, #sığınma, #hukuki_mağduriyet, #mülteci, #insani_mağduriyet

Yorum yaz