Almanya, küresel işgücü açığını kapatmak için uygulamaya koyduğu yeni göç yasaları ve genişletilmiş vasıflı işçi vizesi (81a) ve Mavi Kart gibi programlarla dünyanın dört bir yanından profesyonel çekmeye devam ediyor. Ancak, çalışma vizesini alıp ülkeye ayak basmak, asıl maratonun sadece başlangıcı. Giderek artan sayıda yeni gelen, konut krizi, karmaşık bürokrasi, yüksek geçim maliyetleri ve dil engeli gibi hayati önem taşıyan zorluklarla mücadele ediyor.
Almanya vizesini aldıktan sonra sürecin devam edilebilmesi için ihmale gelmez detaylar var. Almanya‘da özellikle büyük şehirlerdeki konut sıkıntısı, yeni gelenler için en büyük engellerin başında geliyor. “Vizeniz çıkar çıkmaz uçağa atlayıp gelmeyin. Önce kalacak yer, iş yerindeki pozisyonun devamlılığı ve karşılama-planlama gibi lojistik konuları netleştirin. Türkiye’deki evinizi satmayın, burada geçici bir süre yüksek kira ödeyebilirsiniz” uyarısında bulunuluyor.
KİRALAMADA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER VE ‘NACHMIETER’ FIRSATI
Almanya’da ev kiralarken, özellikle “kaltmiete” (soğuk kira) ve “nebenkosten” (ek giderler) ayrımına, depozito koşullarına ve sözleşmedeki fesih sürelerine dikkat etmek gerekiyor. Hızlı çözüm için “Nachmieter” (yerine kiracı bulma) seçeneği öneriliyor.
Bu yöntemde, çıkmak isteyen kiracı, ev sahibine yeni bir kiracı önererek kendi çıkış süresini kısaltabiliyor. Yeni gelenler, bu yolla daha hızlı ve bazen daha uygun fiyata konut bulma şansı yakalayabiliyor. Ayrıca, kiracı koruma derneklerine (Mieterverein) üye olmanın, olası hukuki anlaşmazlıklarda çok önemli bir güvence sağladığının altı çiziliyor.
BÜROKRASİ YOLU: ANMELDUNG, VERGİ NUMARASI VE BANKA HESABI
Almanya’da ikamet edilecek adresin kaydı (Anmeldung), her türlü resmi işlemin anahtarını oluşturuyor. Bu kayıtla birlikte otomatik olarak verilen vergi numarası (Steueridentifikationsnummer), işe giriş, araç alımı ve banka hesabı açmak için zorunlu. Banka hesabı açmanın dahi randevu ile yapıldığı Almanya‘da, bu adımların sırayla ve eksiksiz tamamlanması hayati önem taşıyor.
Bu bağlamda, göç edenlerin karşılaştığı en büyük hata: vize çıktıktan sonra “her şey hallolur” düşüncesiyle acele etmek — ev satmak, geride her şeyi bırakmak, hazırlanmayı ihmal etmek. Bu yol, çoğu zaman hayal kırıklığı ile sonuçlanıyor. Konut, araç, banka hesabı, sigorta, okul — bunların her biri ayrı bir “mini proje”. Bunları planlamadan ve mümkünse destek alarak yola çıkmak; vizeyi almaktan daha önemli olabiliyor.
