Almanya’nın ekonomik mucizesinin sırlarından biri olan işgücü, tarihinin en ciddi demografik sınavına giriyor. Resmi verilere göre, önümüzdeki 15 yıl içinde 13,4 milyon çalışan emekli olacak. Bu rakam, ülkenin mevcut işgücünün neredeyse üçte birine (%31) denk geliyor. İstatistik Federal Ofisi (Destatis) tarafından yayınlanan verileri, baby boomer olarak adlandırılan neslin emekliliğinin Alman ekonomisi üzerinde yaratacağı etkiyi gözler önüne seriyor.
Almanya’nın en kalabalık nesli olan baby boomer’ların (1955-1969 doğumlular) emeklilik süreci, işgücü piyasasında telafisi güç bir boşluk yaratıyor. 2024 itibarıyla 55-59 yaş aralığındaki çalışanların %85’i halen aktif olarak çalışırken, bu oran 60-64 yaş grubunda %68’e düşüyor. Ancak her iki grubun toplam 10 milyon çalışanı temsil etmesine rağmen, 54 yaş altı nüfusun sayısal olarak bu açığı kapatamayacağı öngörülüyor. Özellikle 25-34 yaş aralığındaki çalışan sayısının 9 milyonda kalması, demografik dönüşümün alarm veren boyutunu ortaya koyuyor .
YAŞLI ÇALIŞANLAR EKONOMİNİN UMUDU
Alman hükümeti ve iş dünyası, krizi hafifletmek için 55-64 yaş aralığındaki çalışanların işgücüne katılımını artırmaya odaklanmış durumda. Son 10 yılda bu yaş grubundaki çalışan oranı yüzde 65’ten yüzde 75’e yükseldi. Bu artış, genç nesillerinkinden (25-54 yaş arası %2 artış) belirgin şekilde yüksek. Ancak erken emeklilik eğilimi devam ediyor. 60 yaşındakilerin yüzde 79’u çalışırken, 64 yaşına gelindiğinde bu oran yüzde 46’ya düşüyor. Kilit sektörlerde yaşlı çalışanların tecrübelerinden yararlanmanın önemine vurgu yapılıyor.
HAYATİ ÖNEME SAHİP ÇÖZÜM: GÖÇ VE EĞİTİM
Almanya’nın demografik açığı kapatmak için iki ana stratejisi bulunuyor: nitelikli göç ve genç nüfusun eğitimi. 2024 verilerine göre, ülkedeki yabancı kökenli nüfus oranı %29,7’ye ulaştı. Özellikle mesleki eğitimde yabancı öğrenci sayısı son 10 yılda iki katına çıkarak 238 bine çıktı. Vietnam, Suriye ve Ukrayna’dan gelen öğrenciler, sağlık ve otomotiv sektörlerinde kritik roller üstleniyor. Ancak eğitim tamamlamada yaşanan sorunlar (yabancı öğrencilerde yüzde 79 mezuniyet oranı, Almanlarda yüzde 92) çözülmesi gereken bir engel.
Demografik dönüşümden en çok etkilenecek sektörlerin başında sağlık ve bilgi teknolojileri geliyor. Federal İş Ajansı’nın yaptığı “darboğaz analizi”, bu sektörlerdeki eleman sıkıntısının zaten kritik seviyelerde olduğunu gösteriyor. Özellikle BT uzmanlığı gerektiren pozisyonlara yapılan başvuruların yüzde 80’i olumsuz sonuçlanırken, şirketlerin yüzde 72’si nitelikli personel bulmakta zorlandığını belirtiyor. Benzer şekilde, yaşlı nüfusun artışıyla birlikte sağlık ve yaşlı bakımı hizmetlerine olan talebin de katlanarak artması bekleniyor.
EKONOMİNİN GÖRÜNMEZ KAHRAMANLARI
Almanya’nın demografik dönüşümle mücadelesinde Türkiye kökenli nüfus önemli bir rol üstleniyor. Ülkede yaşayan 3 milyonu aşkın Türkiye kökenlinin, özellikle sanayi, sağlık ve hizmet sektörlerindeki varlığı kritik önem taşıyor. Uzmanlar, Türkiye kökenlilerin mesleki eğitim ve nitelikli işgücüne katılımının artırılmasının, baby boomer’ların emekliliğiyle oluşacak açığın kapatılmasında hayati öneme sahip.
Almanya’nın yaşadığı demografik dönüşüm, aynı zamanda Avrupa’nın geleceği hakkında da ipuçları veriyor. Düşük doğum oranları ve yaşlanan nüfus, kıtanın tamamını etkileyecek bir trend olarak öne çıkıyor. Almanya’nın göç, yaşlı istihdamı ve kadınların işgücüne katılımını artırma stratejileri, başarılı olması halinde diğer Avrupa ülkeleri için de bir model oluşturabilir.
YENİ NİTELİKLİ GÖÇ YASASINDAN FAYDALANIN
Bu tablo, Almanya’nın önümüzdeki yıllarda ciddi bir iş gücü açığıyla karşı karşıya kalacağını açıkça ortaya koyuyor. Bu açığın kapatılması için de Almanya’da yabancı çalışanlara sunulan yeni göç yasaları, nitelikli iş gücü vizeleri ve mesleki tanıma süreçlerinden faydalanmak büyük önem taşıyor. Özellikle sağlık, lojistik, inşaat ve teknoloji gibi sektörlerde, Almanya’nın uluslararası iş gücüne daha da bağımlı hale gelmesi kaçınılmaz görünüyor.
Almanya hükümetinin yürürlüğe aldığı, “Neue Fachkräfteeinwanderungsgesetz” (Yeni Nitelikli Göç Yasası) ile yabancı çalışanlara daha esnek ve hızlı yollar açtı. Örneğin:
-
§18a ve §18b oturum izinleri, mesleki eğitim almış veya üniversite mezunu nitelikli çalışanların Almanya’da iş bulmasını kolaylaştırıyor.
-
Mavi Kart (Blue Card EU), yüksek vasıflı çalışanlara hem cazip koşullar hem de kısa sürede kalıcı oturum imkânı sağlıyor.
-
§19c Abs.1 ve §81a hızlandırılmış Fachkräfteverfahren, işverenlerin yurtdışından personel getirmesini hızlandıran özel düzenlemeler olarak öne çıkıyor.
Kısacası, Baby-boomer kuşağının emekliye ayrılmasıyla oluşacak boşluğun kapanabilmesi, yalnızca Almanya içindeki genç nüfusa değil, aynı zamanda uluslararası göç ve yabancı iş gücünün entegrasyonuna bağlı.