Uluslararası Göç Örgütü (IOM) ve Avrupa’nın önde gelen hayır kurumlarından Robert Bosch Stiftung, göçmenlerin bakış açılarını işgücü hareketliliği politikalarının odağına yerleştirmeyi amaçlayan “Göçmen Seslerini Güçlendirme” (Amplifying Migrant Voices) adlı yeni bir girişimi hayata geçirdi. Pilot uygulaması Kenya ve Almanya’da başlatılan proje kapsamında, katılımcı araştırma ve diyalog mekanizmaları aracılığıyla göçmenlerin birinci elden deneyimleri, güvenli, saygılı ve hak temelli işgücü hareketliliği yollarının şekillendirilmesinde doğrudan etkili olacak.
Proje, Kenya ve Almanya’da kapsamlı anketler ve odak grup tartışmalarını içeren katılımcı araştırma yöntemleriyle, göçmenlerin ve potansiyel göçmenlerin yaşam deneyimlerini kayıt altına alacak ve bu deneyimleri politika diyaloglarına entegre edecek. Bu birinci elden perspektifler, işgücü göçü sistemlerini güçlendirecek ve gerçek ihtiyaçlara daha duyarlı hale getirecek genellikle gözden kaçan bir boyut sağlayacak.
POLİTİKA ÖNERİLERİNE IŞIK TUTACAK
Elde edilen bulgular, hükümetler ve işgücü piyasası paydaşları için özel olarak hazırlanan farkındalık artırıcı materyallere ve kanıta dayalı politika önerilerine ışık tutacak. Bu temelin üzerine inşa edilen girişim, aynı zamanda, göçmen ve diaspora seslerini merkeze alan ve başka bağlamlara da uygulanabilir ölçeklenebilir bir model oluşturmayı hedefliyor.
Bu tür çok paydaşlı ve hak temelli göç iş birlikleri giderek daha fazla önem kazanıyor. Örneğin, benzer bir yaklaşım, farklı ülkelerde de uygulanmaya başlandı. İltica Haber’de yer alan bir değerlendirmeye göre, göçmenlerin deneyimlerini politika yapım süreçlerine dahil etmeye yönelik çabalar, sürdürülebilir çözümlerin anahtarı olarak görülüyor. Özellikle çatışmalar nedeniyle yerinden edilmiş kişilerin sayısının arttığı günümüzde, IOM’nin 2024-2028 Stratejik Planı’nda da vurgulandığı üzere, göçün bir problem değil, kapsayıcı kalkınma ve refah için bir çözüm parçası haline getirilmesi kritik önem taşıyor.
