Danimarka, göçmenlik politikasında iki yönlü bir hamle başlattı. Bir yandan, başta Bangladeş ve Nepal’den gelen öğrencilerin vize başvurularını sıkılaştırırken, diğer yandan ülkenin ihtiyaç duyduğu nitelikli yabancı işgücünü çekmek için “Pozitif Liste” (Positive List) üzerinden yeni ve genişletilmiş bir çalışma izni yolunu devreye soktu.
Danimarka’nın göçmenlik tartışmalarındaki en dikkat çekici gelişmelerden biri, 1 Temmuz 2025 itibarıyla güncellenen “Pozitif Liste” oldu. İstihdam Bakanlığı, bu anlaşmayı “Danimarka modelinin net bir güçlendirmesi” ve bir “dönüm noktası” olarak nitelendiriyor.
Yeni düzenlemeyle, işverenler artık listede yer alan 190 yüksek eğitim gerektiren meslek ve 65 vasıflı iş kolunda, toplu iş sözleşmeleriyle uyumlu ücretler karşılığında, dünyanın dört bir yanından işe alım yapabilecek. Bu, özellikle teknoloji, mühendislik, sağlık ve inşaat sektörlerindeki kritik işgücü açığını kapatmayı hedefliyor. Sistem, şu anda ABD, Çin, Brezilya ve Hindistan dahil olmak üzere 16 ülkeyi kapsıyor ve Bangladeş bu listede yer almıyor.
AİLE BİRLEŞİMİ KALDIRILDI, BELGE DOĞRULAMASI ZORUNLU HALE GELDİ
Hükümetin bu hamlesi, öğrenci vizesi yoluyla göç üzerindeki endişelerinin ardından geldi. Yüksek Öğretim Bakanlığı’nın Aarhus Üniversitesi’ndeki Bangladeşli öğrencilerin performansına dair yaptığı araştırma, bu öğrencilerin yaklaşık üçte birinin “eğitim odaklı olmadığını” ve düşük akademik başarı oranlarına sahip olduğunu ortaya koydu.
Göçmenlik ve Uyum Bakanlığı, bu durumu “yüksek öğretim müfredatının Danimarka işgücü piyasasına bir arka kapı olarak istismar edildiği” şeklinde yorumlayarak, önlemlerin gerekliliği vurgulandı. Bu kapsamda, üçüncü ülke öğrencileri için aile birleşimi imkanı kaldırılırken, üniversitelerin yabancı belgeleri doğrulaması zorunlu hale getirildi ve mezuniyet sonrası iş arama izni süresi 3 yıldan 1 yıla indirildi.
Danimarka, bu hamleleriyle Avrupa’nın göçmenlik konusundaki en katı ve en stratejik ülkelerinden biri olduğunu bir kez daha gösterdi. “Pozitif Liste” ile ekonomik büyümeye katkı sağlayacak nitelikli göç teşvik edilirken, öğrenci vizesi gibi istismara açık görülen yollar sıkı denetim altına alınıyor. Bu model, Danimarka’nın göçmenlik stratejisinin özünü ortaya koyuyor.