Almanya’da kamu hizmetleri, 600 bin kişilik personel açığı nedeniyle çökme noktasına geldi. Polis devriyelerinden okullara, hastanelerden sınır kapılarına kadar uzanan kriz, devletin temel işleyişini tehdit ediyor. Alman Memurlar Birliği (dbb), bu durumu kırmızı alarm olarak nitelendirirken, özellikle eğitimde 115 bin, sağlık ve bakımda 120 bin 600, belediyelerde ise 108 bin 500 pozisyon boş kalıyor. DBB, sınır güvenliği ve gümrüklerdeki aksamalar artık kronikleşti uyarısında bulunuyor.
DEMOGRAFİK TSUNAMİ
Krizin temelinde, 2030’a kadar emekli olacak 1,3 milyon kamu çalışanının yarattığı demografik dalga yatıyor. Federal İstihdam Kurumu’nun projeksiyonlarına göre, vasıflı işgücü açığı 2024’te 487 binken, 2028’de 768 bine fırlayacak. Uzmanlar, çözüm için göçmen işgücünün kritik olduğunu vurguluyor. Ancak 2023’te yürürlüğe giren Nitelikli İşçi Göçü Yasası’na rağmen, hedeflenen yıllık 60 bin göçmen sayısına ulaşılamadı.
Daha da çarpıcı olan, Almanya’daki göçmenlerin yüzde 26’sının ayrılmayı düşünmesi. Özellikle IT ve sağlık sektöründe bu oran %39’a kadar çıkıyor. Gerekçeler arasında siyasi gerilimler, iş yerinde ayrımcılık ve bürokratik engeller öne çıkıyor.
YAPAY ZEKA VE YENİ MESLEK
Hükümet, krize karşı dijital dönüşüm ve yasal düzenlemeleri hızlandırdı. Gümrük işlemlerinde yapay zeka entegrasyonu ile personel tasarrufu planlanırken, sağlık sektörü için “Hemşire Asistanı” (Pflegefachassistenz) adıyla birleşik bir meslek profili oluşturuldu. Bu yeni rol, 27 eyaletin farklı uygulamalarını standartlaştırarak hem hastane hem de uzun süreli bakım alanlarında esneklik sağlayacak. Ancak eğitim sektöründeki 125 bin nitelikli eğitimci açığı ve kreşlerde 430 bin çocuğun kapasiteye erişememesi gibi sorunlar, acil insan kaynağı ihtiyacını göz ardı edilemez kılıyor.
SOSYAL HİZMETLER ÇÖKTÜ
Batı eyaletlerinde veliler, çocuklarını okul sonrası almak veya farklı sınıflara yönlendirmek zorunda kalıyor. Benzer şekilde, yaşlı bakım merkezlerinde kapasite yetersizliği nedeniyle bekleme listeleri iki yıla kadar uzuyor. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, ülkede halihazırda 307 bin yabancı sağlık çalışanı istihdam edilse de, hemşire başına düşen hasta sayısı AB ortalamasının üzerinde. Araştırmalara göre, bakım hizmetlerindeki açığın kadın göçmen emeği olmadan kapatılamayacağı ortaya konuluyor.
DBB’nin raporu, personel açığını 570 bin olarak açıklamıştı. Sadece 7 ayda 30 bin artışgöstermesi, krizin derinleşme hızını kanıtlıyor. Ekonomistler, kalan personelin aşırı yüklenme nedeniyle kısmi çalışmaya yönelmesinin kısır döngüyü tetiklediğine dikkat çekiyor.
